Günümüzde beslenmenin ve fiziksel sağlığın en iyi düzeyde olmasını sağlamak her zamankinden daha önemli hale geldi. Devam eden Koronavirüs pandemi sürecinde fiziksel sağlığımızın iyi olduğundan emin olmamız zaruridir, bu da (egzersiz ve yeterince su içmeye ek olarak) tükettiğimiz vitaminlerin, liflerin ve minerallerin hayati öneme sahip olduğu anlamını taşıyor.
Toplumu devam eden COVID-19 salgınına karşı korumak için başlatılan kampanyanın bir parçası olarak, Birleşik Krallık hükûmeti, ülkenin karşı karşıya olduğu obezite salgınıyla mücadele etmek için vatandaşlarını besin alımlarını takip etmeleri ve işlenmiş şeker alımlarını azaltmaları yönünde teşvik etmeye çalışmaktadır. Daha önceki makalelerde tartıştığımız gibi, obezitenin COVID-19 ile ilişkisi üzerine yapılan en son analizler, aşırı kilosu olan kişilerin virüsten ölme ihtimallerinin %48 daha fazla olduğunu göstermektedir. Toplum, önerilen oranın üç katı işlenmiş şeker tükettiğinden hükûmet, sorunu kaynağından çözmeye karar vermiştir.
Bu yılın Temmuz ayında önerilen ‘reklam yasağı’, Birleşik Krallık'ta hem televizyonda hem de çevrim içi mecralarda akşam saat 21:00'den önce atıştırmalık ve şekerli yiyeceklerin reklamlarının azaltılmasını hedeflemektedir. Halkın tükettikleri şeylerde bulunan kalori miktarını öğrenebilmesi için kalori içeriğinin restoran menülerinde gösterilmesine yönelik ikinci teklif, Birleşik Krallık'taki hizmet sektörünün 5 Kasım tarihinden itibaren ikinci karantinaya girmesi nedeniyle bekletilmektedir. Buna karşılık hükûmetin gıdaların şeker içeriğiyle etkili şekilde mücadele etmekte başarısız olduğu rapor edilmektedir; 2015 ile 2019 yılları arasında %20'lik bir azalma hedefi belirlenmiş olmasına rağmen Birleşik Krallık'ta satılan gıda ürünlerinin şeker içeriği sadece %3 oranında azaltılabilmiştir.
Buna ek olarak, Birleşik Krallık'taki obezite sorununu artıran faktörlerden biri olarak insanların beslenmelerinde lifli gıdalara yer vermemesi ve az yer vermesi gösterilmektedir. National Diet and Nutrition Survey tarafından hazırlanan bir rapora göre %90'ımız kilo vermemize yardımcı olacak lifleri tüketmiyoruz. Daha uzun süre açlık hissi duymamamızı sağlayan lifler ayrıca kalp hastalıklarına ve kansere karşı da koruma sağlamaktadır, bu nedenle beslenme alışkanlıklarına mutlaka dahil edilmelidir.
Peki, birbiri içine geçen bütün yönleriyle bu sağlık kriziyle nasıl mücadele edebiliriz?
Sorunun heyecan verici çözümlerinden biri, GOFOS'tur; bu, Norkem'in ürün serisine en son dahil ettiği ürünlerden birinin ortak adıdır. GOFOS; sc-FOS, FOS ve Oligofruktozu da içeren frukto-oligosakkarit grubuna verilen bir isimdir ve 'kısa zincirli frukto-oligosakkarit' olarak da anılmaktadır. olarak da anılmaktadır.
GOFOS düşük kalori değerine ve tatlı, çözünebilir prebiotik liflere sahiptir, bu nedenle gıda ürünlerine, içeceklere ve protein tozu ve smoothie gibi gıda tozlarına eklenebilecek mükemmel bir üründür. GOFOS düşük bir glisemik endekse sahiptir, bir başka ifadeyle hangi ürüne eklenirse eklensin ürünün genel şeker seviyelerini düşürürken fiber içeriğini zenginleştirir. Pancar şekerinden imal edilen bu ürünün bebek mamalarına, şekerlere, pastalara ve pişirilmiş ürünlere eklenmesi uygundur. Ayrıca, ürünün raf ömrünü uzatması açısından da yararlıdır.
GOFOS'tan önce fiber miktarını artırırken şeker içeriğini düşürmek için İnülin katkı maddesi kullanılıyordu, ancak İnülin stoklarının dünya genelinde azalması (ve daha düşük besin değeri) nedeniyle GOFOS daha iyi bir tercih haline gelmiştir.
Birleşik Krallık'ta gıda ve kimyasal tedarik zincirinin bir üyesi ve en büyük GOFOS stoklarına sahip olan tedarikçilerden biri olarak Norkem, çözümün bir parçası olmaktan mutluluk duyuyor. GOFOS siparişlerinizle ilgili Norkem'den bilgi almak istiyorsanız lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin, uzman ekiplerimiz size yardımcı olmak ve siparişinizi en kısa sürede teslim etmek için hazır bekliyorlar.